16 Mayıs 2017 Salı

Buz Dağının Şiiri

'Ben buz dağının şiirini yazıyorum, görünmeyen kısmını'

Demiş Zarifoğlu.

Ben de artık buzlara yazıyorum.

Buz dağının görünmeyen kısmına yazdıklarım battı. 
Hem ne olacaktı ya?

Bilerek yaptım bunu, hayata yeni bir pencere açmak gibi bir fikrim vardı.

Bir mutluluğu tamamlamak, yarım kalan bir hayata devam etmek gibi.

Öldürüldüğüm yerden doğup, gün doğumunu izlemek gibi mesela.

İşe giden herkesi durdurup ikna edecektim halbuki, 
Çalışmanın insanlığımızı tükettiğine.

Sonra da hep beraber fotoğrafını çekecektik tüm küçük mutlulukların. Ancak bu kadar büyük bir kalabalıkla mümkündü çünkü, etrafımızdaki heyecanı ölümsüzleştirebilmek. 

Ve ben, değil mutlulukları ya da anları, 
Canları ölümsüzleştirecektim.

Yataktan çıkmak zorunda olmayanların duasıyla cennete yürüyecektim. 
Büyük hayırlara vesile olacaktım.

Sonra yoruldum.

Birden bire kesildi yaşama olan ilgim ve biletleri yerime satın alan kişiye saygısızlık olmasın diye izlemeye devam ettim komik olmayan popüler filmimi.

Sonuna kadar gülmeyeceğimi bilerek.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder