26 Ağustos 2014 Salı

Bir Ay'a.

Çürümüş, kurumuş bir çam ağacıyım bu günlerde. 
Tutanın elinde kalacak yorgunluğum. 
Tutmayın, kırılırım çünkü yorgunum diyorum. 
Tutmayın özüm yapışır elinize.
Özüm kirletir elinizi.
Tutmayın.


19 Ağustos 2014 Salı

Yolum uzun, bavulum yok.

Ya en büyük düşün gitmekse? İşte o zaman hiçbir şey yerindeymiş gibi gözükmez insana. Her şey ya bir fazladır durduğu yere, ya da bir eksik. Bir tık küçüktür veya. Ne koyarsan koy yerine dolmaz. Veya doludur, dolu su almaz.

Duvarlar küçük gelir, tavanlar yükselir olduğun yerde.

En büyük düşün gitmekse, bir tek bavulun bile yoksa peki? Gitmeyi bunca isterken, seni bağlayan gizli şey nedir? Nerededir?


Dolunayda ceketini bile almadan gidebilmek içindir. Tüm geçmişini, sahip olduğu her şeyi kaybetmiş birisi yanına ne alabilir ki? 


Yüzlerce kalemim varken bir tek kelime dökülmüyor parmaklarımın arasından. Diyemiyorum kendime, kendini tüketme diye.