29 Ağustos 2016 Pazartesi

Pazartesi Sendromu

Modern zaman İstanbul'u, İstanbul'lusu.

İçime sığmıyor artık bu şehre ve şehirdeki insanlara dair sevmediğim şeyler.

Hava alanı müşterisi bekleyen taksici gibi bekliyorum, günü kurtaracak sürprizleri.

Durun bir bakın elinizdeki telefona, kablosuna. O kablonun kelepçe gibi ellerinizi nasıl sardığına, ekranın el feneri gibi gözlerinizi nasıl kör ettiğine bir bakın.

5 yıl önce adını bilmediğiniz kahvenizden bir yudum alın, ve doğaya daha az zarar veren karton tutacağınızla gurur duyun.

Alacağınız 6. kahve bedava olsun diye, 5 defa damgalatın hatta ve satın sadakatinizi 1 kahveye.

Yeniyi denemek yerine sıradanlaşın, ısrarla.

Youtube'a bakın ne dinlesem diye, sonra kendi istediğinizi değil Youtube'un istediğini dinleyin.

Justin Bieber'e çıksın bütün şarkıların sonu.

Sizi hiçbir zaman keşfetmeyecek olan insanların keşfetine düşebilmek için, ########## kelimeyle anlatın fotoğrafınızı. Kendi hikayenizi yazmayın.

Taklit edin, çekinmeyin. Aynı olun, üretmeyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder