31 Mayıs 2017 Çarşamba

Mülteci

Alıştık artık eline ekmek parası alabilmek için otoban kenarlarında koşturanlara.

Simit satanlara alıştık en önce, trafikle yaşamaya alıştıktan hemen sonra.

Gişelerden hemen önce muz satanlara da alıştık. Ok ve yay satanlara da.

Sosyetik semtlerde çiçekçilere alıştık, arabadaki kadının yanında ezilip büzülmeye, utandırılmaya alıştık.

Bozuk telefon şarjı satanlara da, öküz arabası satanlara da alıştık.

10 gram fındığa, kağıt helvaya alıştık artık.

Hatta hiçbir şey satmayana da alıştık. Kocaman harflerle AÇIM yazıp her biri bir yere yetişmeye çalışan insanları durdurmaya çalışanlara da alıştık. 
Onların açlığına da alıştık daha kötüsünü söylemek gerekirse.

Ama çaresizliğe alışmayalım. 

Çünkü çaresizlik insana, BİM'in önünde peçete sattırır. Kartondan bir kutunun üstüne oturtur insanı, başını taşa eğdirir ve utandırır açlığı, yokluğu ve yoksulluğu. 



Göç etmiş bir kadın bedeninde...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder